Pozitif Doğum Hikayeleri -4 (Esra Kaya)
Merhaba ❤
Hamile olmak herkesin size gülümseyerek bakacağı , bir iş varsa ‘aman sen dur ben yaparım’ diyeceği, ‘hadi bunu da ye bebeğimize yarasın’ dediği bir dönemmiş. Gerçekten şunu söylemeliyim çok güzel bir hamilelik süreci yaşadım. Müdahalesiz doğumu çok istiyordum.
26. Haftada doğum ve doğum sonrası eğitimleri almaya başladım. Plates yapıyordum, temiz havada sürekli yürüyüş yapıyordum. Selim ağustos bebeği olunca çok güzel zamana denk gelmişti hamilelik. Kendimi zamanın akışına bırakmış, her yere ışık saçan, pozitif bir gebeydim; eşimin deyimiyle güneş gibi parlıyordum. Hiç ağır gebe olmadım, olamadım. Yani sürekli aktiftim, 36. Haftada erken doğum riskiyle hastaneye yatışım oldu. Sürekli bebeğimle iletişim halindeydim. Ayağa kalkmam yasaktı ama ben refakatçi istemedim. Yalnız atlatabilirdim bu durumu. 2 gün hastane de kaldım. Bebeğim çok şükür iyi ve yerinde mutluydu.
39+6 hafta olduğun da selim artık bana kavuşmak istediğini fısıldar gibi sancı vermeye başladı. Eğitimde öğrendiklerimi hemen uygulamaya başladım. Ilık bir duş, sakin bir müzik ve ev loş… Yalnızca oğlum ve ben… Sabah eşimi uyandırdım ve günlerden cumartesi. Hastane yalnızca 10 dakika uzaklıkta ve Selim için herşey olması gerektiğinden fazla hazır…Sakince hastaneye ulaştık. Yürüyerek yatış yaptım. Hastane devlet hastanesi olmasına rağmen anne-bebek dostu hastaneydi. Ben ilk gebe okulu öğrencisi ve annesi olacaktım ❤. Ebemle sürekli irtibat halinde olduğum için sabah geleceğimden haberdardı. Odam süslenmiş, ısıtılmış, ışıklar kısık, yerde bir temiz örtü ( sancıları hangi pozisyonda rahat isem o şekilde karşıladım. Yere çömelir vaziyette bana çok iyi gelmişti ) herşey yolunda gidiyordu. Sancılar birden durdu, sanırım fazla rahattım. Cumartesi gecesi çok stabil geçti. Pazar günü oldu. Ben Selimle sürekli iletişim halindeydim. Yanıma ara ara annem, kayınvalidem ve eşim geliyordu. Hepsi yardımcı olmaya çalışıyorlardı ama benim ebem bambaşkaydı. Sanırım hamilelik sürecinden beri kurduğumuz aramızdaki ilişki çok kuvvetli ilerlemişti. Güvenip teslim ettim kendimi ve yalnızca onun sesini duydum doğum boyunca. Derken saat 17 sıralarında takviye amaçlı takılan suni sancı kadar tatlı bir şey yok ! ( o nasıl bir şeydir yarabbi diyorum ve daha fazla detaya inmiyorum ) ve saat 21.45 benim mucizem❤ ağrılar, sancılar o minicik ellere, mis gibi kokuya, şaşkınlıkla bakmaya çalışan gözlere kadardı. Daha göbek bağı kesilmeden emzirmeye başladım. O sıcaklığı gözyaşlarımla kahkahalarımın arasındaydı.
Hala inanamıyorum… Ağlarım o sevinci hatırladıkça.. İlk söylediğim şey ‘buradasın gerçekten, yanımdasın, nefesin nefesime karışıyor. Bin şükür’. Ve herşey o zaman başladı işte. Ben o zaman kim olduğumu anladım. Ne kadar büyüdüğümü anladım… Mutlu olmak neymiş nasıl bir duyguymuş onu çok çok çok daha iyi anladım. Karşılıksız sevmeyi, bir bebeğin ne kadar masum olduğunu daha iyi anladım. Sonuç olarak ben yaşamın bu kadar değerli olduğunu anne olduktan sonra anladım. Hep ‘iyi ki’ler olsun hayatımızda. Pişmanlıklar gitsin hep yüzler gülsün ❤❤. Bana her konuda desteğini esirgemeyen doğum öncesi, doğum sonrası, özel günlerde hep yanımda olan o yüce elleri öpülesi ebeme sonsuz teşekkür ederim. Rabbim böyle insanları çoğaltsın. ❤ Evlatlarımıza uzun ömürler versin.
Esra Kaya
https://www.instagram.com/esraninelindenn
https://www.facebook.com/esraninelinden/
Hayallerinin arasında kaybolmuş, anne olunca yeniden doğmuş, oğluna, eşine ve kitaplarına aşık bir Anne…
(görsel; www.newspiritarrivals.ca)