Naomi Aldort, Çocuğunuzla Birlikte Büyümek
İnsanlar, anne-baba olduktan sonra, daha önce deneyimlemedikleri yepyeni bir evrene adım atmış olmanın korku ile karışık mutluluğunu yaşarlar. Fakat bu yabancı evrende, neyi doğru, neyi yanlış yaptıklarından emin olmak ve daha ötesi çocukları için iyi birer ebeveyn olmak için kaynak arayışına girişirler. İşte, anne-baba olma hali ile ilgili yazılmış yüzlerce, hatta binlerce kaynak arasından, farklı bakış açısıyla öne çıkıyor “Çocuğunuzla Birlikte Büyümek”.
Naomi Aldort sizi, tüm önyargılarınız, korkularınız ve beklentilerinizle yüzleşmeye, çocuğunuzu büyütürken ayağınıza dolanan geçmişin hayaletleri ile baş etmeye çağırıyor. Sizi, cesur olmak ve yeni bir yol denemek için bakış açınızı değiştirmeye davet ediyor. Çocuğunuzu büyütürken karşılaştığınız sorunları çözerken, işin içine karışan iç sesinizi duymanızı, duygular ve duyguların yönettiği davranışları ayırt edebilmenizi sağlıyor. Çocuğunuza karşı derinliklerinizde hissettiğiniz ve kodlarınıza işlenmiş olan “koşulsuz” sevginin zamanla, dışarıdan zihnimize yerleştirilen “beklentiler”, “korkular” yüzünden açığa çıkmadığını, çocuğa sevgi göstermenin, onu şımartacağı yönündeki inancın yersizliğini anlatıyor.
Çocuğun duygularını tümüyle yaşayabilmesi ve ifade edebilmesi için evde nasıl güvenli bir ortam hazırlayacağımızı gösterirken, çocuğumuzun duygularını oldukları gibi kabul etmemizin önemine vurgu yapıyor. Çocuğu kontrol etmenin, onu şekillendirmeye çalışmanın, onun eşsiz kişiliğinin ortaya çıkması önündeki en büyük engel olduğunu anlamamızı sağlıyor. Bizi, çocuğumuzun gerçek kimliğini keşfetmemiz için cesaretlendiriyor. Çocukların, anne-baba sevgisini kaybetmemek adına gerçek isteklerinden ve benliklerinden nasılda kolaylıkla vazgeçebildiklerini ve bunun tehlikelerini anlatıyor.
Yazar, aile içindeki çatışmaların, kardeşler arasındaki kavgaların, öfke patlamalarının, ancak çocuğun duygularıyla iletişime geçilmesi halinde çözülebileceğini söylüyor. Çocuklarımızın gerçeği görebilmesi için; hissettikleri güçlü duygular ile yaşanan somut gerçekliği, konuşarak nasıl ayırt edebileceklerini öğretebileceğimizi, anne-baba rehberliğinin, çocuğun kendi duygularıyla bağ kurabilmesi için sihirli bir formül olduğunu söylüyor. “Özgüven” kavramına yüklenen yanlış anlamların farkına vararak çocuğun kendine özgü kişiliğine sahip çıkmanın önemine vurgu yapıyor.
Kısacası Naomi Aldort, bu kitapta bize, dışarıdan dayatılan gerekliliklerin ve içimizden yükselen korku ve beklentilerin ötesine geçerek çocuğumuzun duygularına taraf olarak, onun büyüme serüvenini, onun eşsiz kimliğini oluşturma yolculuğuna dönüştürebileceğimizi gösteriyor.
Songül Reyhanioğlu Darı
1978 yılında Antakya’da doğdu. Hukuk fakültesini bitirip Antakya’da avukatlık yaptı, ilk çocuğunu doğurduktan iki yıl sonra işine ara verip oğlunu büyütmeye karar verdi. İkinci çocuğunu da dünyaya getirdikten sonra halen tam zamanlı annelik yapıyor. Okumayı, düşünmeyi, araştırmayı, soru sormayı, fotoğraf çekmeyi sever. Doğada huzur bulur, çocuk kahkahasına tutkundur…
https://www.instagram.com/av.songul/